‘Ya arkadaş bu muhalefetten bir cacık olmaz. Bunlardan umudumu tamamen kestim. Hem de birinden değil tümünden kestim. Bak Ercan biliyorum başını ağrıttım ama son olarak şunu söyleyeyim. CHP’yi bir tarafa bırak. O zaten bir vaka. Benim gibiler; AK Parti’nin gitmesi için kimden medet umuyoruz biliyor musun? AK Parti içinden çıkmış ve ülkenin bu hale gelmesinin baş sorumlulardan Ali Babacan’ın DEVA ve Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile MHP ve AK Parti artığı İYİ Parti’den. Yani senin anlayacağın dostum, Muhalefetten bir cacık olmaz.’
Anlaşılacağı üzere bu
sözler bana ait değil. Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi’ndeki bir esnaf
arkadaşıma ait. Esnaf arkadaşım bu sözleri sarf ettiğinde tarih 5 Ekim 2020’yi
gösteriyordu. O dönem Koronavurüs tedbirleri vardı. 2019 yerel seçiminden
muhalefet başarılı çıkmış, 14 ve 28 Mayıs 2023 genel ve cumhurbaşkanlığı
seçimine ise yıllar vardı.
Çok iyi hatırlıyorum
esnaf arkadaşımın sözü üzerine ‘Muhalefetten Bir Cacık Olmaz’ başlığıyla kaleme
aldığım köşe yazıma muhalefet partilerine mensup dostlarımdan bolca tepki
gelmişti. ‘Neden böyle düşünüyorsun, yerel seçimlerdeki başarıdan sonra neden
böyle bir yazı kaleme alma gereği duydun. Hem genel, hem de cumhurbaşkanlığı
seçimini kazanarak AK Parti’nin uzun yıllardır devam eden iktidarına, yani tek
adam rejimine son vereceğiz’ demişlerdi.
Demişlerdi, fakat onlar
değil, gerçekleri yaşayan esnaf arkadaşım haklı çıktı. Ayrıca beni bilen bilir,
30 yılı aşkın meslek hayatımda hiçbir zaman menfaat veya başka bir şey
karşılığı mesleğimi icraat etmedim, her zaman kamu yararı gözetim ve her zaman
gerçeği-doğruyu kaleme aldım. Siyasetçilerden ise hiçbir zaman bir beklentim
olmadı. Hepsini geçtim yıllarca siyasetçilerin iki yüzlülüklerine tanıklık
etmiş biri olarak, onlara hiçbir zaman güvenmedim, inanmadım, hep kuşkuyla
yaklaştım.
Zam çok çabuk geçiyor,
yıllar su gibi akıp gidiyor. Değerini-kıymetini bilmek gerekir. Yerel seçimde
muhalefet başarılı oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde
adını-sanını duymadığımız veya çok az duyduğumuz isimler vitrine çıktı,
belediye başkanı oldu. AK Parti yönetiminden memnun olmayan milyonlara genel ve
cumhurbaşkanlığı seçimleri için büyük umut doğdu.
Aradan yıllar geçti.
Yerel iktidar koltuklarına oturan zatlar, bu süre içinde o koltukların
ağırlığını taşıyamadı, güç zehirlenmesi yaşamaya başladı. Onları o koltuklara
taşıyan genel başkanlarının yanı sıra oy verenlere tepeden baktı, ben merkezli
hareket etti. Bugünkü başarısızlıkta baş aktörler arasında yer alan koltuk
sevdalısı milletvekili ve yöneticilerle ‘Brutus’ olup, tabiri caizse
‘Kuyu kazmaya’ başladı.
Bundan sonra ne mi olur?
Onun cevabını ben vermeyeceğim. Yine o esnaf arkadaşım verecek. Çünkü
öngörüsüyle o haklı çıktı. Dolayısıyla söz hakkı da onun.
‘Ercan kardeş, ben haklı
çıktım, ben dedim demeye gerek yok. Aslında aklı başında herkes benimle aynı
fikirdeydi. Evet, ama’mız vardı. Belki bu kez başarırlar diye düşündük. Fakat
olmadı. Olmamasının nedeni muhalefetteki siyasilerin geçmişlerinde saklı. Hani
derler ya 7’sinde neyse 77’sinde de odur diye. İşte böyle. Herkes birlikte
kazanmak yerine, bireysel kâr etmek derdine düştü.
Düşün, aylarca aday
belirleyemediler. Kendi adaylarına başından itibaren ‘Kazanamaz’ yaftası
yapıştıranlar kah masayı terk ettiler, kah bize daha fazla koltuk dediler, kah
farklı alternatif ve ittifaklara kapı kapattılar, kah ben olmazsam olmaz
diyerek egolarını yarıştırdılar.
Sonuç ortada. Bazıları
hiç çalışmadan-çabalamadan onca milletvekili kaptı. Bazılarının yanlış
hamleleri sonucu onlarca milletvekili kaybedildi. Hepsinden önemlisi de
kazandıklarını sananlar ile birlikte hepimiz kaybettik, ülke kaybetti. Baksana
seçim sonrası zam gelmeyen bir şey kaldı mı? Hem de öyle böyle zamlar değil.
Hepsine okkalı zam geldi. Bu kış çok zor olacak, hem de çok. Sosyal patlamalar
kapıda duruyor.
Ayrıca önümüzde yerel
seçimler var. Ne mi olacak? AK Parti silip-süpürecek. Baksana muhalefet koltuk
derdinde. Yani aynı filmin ikinci vizyonunu seyrediyoruz. Muhalefet elindeki
birçok belediyeyi kaybedecek. Ee ne diyelim Ercan kardeş, bu muhalefetten bir
cacık olmadı, bundan sonra da bir cacık olacağı yok.’
Bunun üzerine başka bir
söz söylemeye gerek var mı? Her şey çok net. Önümüzdeki günlerde muhalefetteki
iktidar kavgası daha da alevlenecek. Çünkü iktidar bu ateşin altına daha fazla
odun atıp, daha fazla benzin dökecek. Sonra köşesine çekilerek bıyık altından
gülecek. Yani anlayacağınız harbiden muhalefetten bir cacık olmadı-olmayacak.
Sevgiyle kalın.