Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Uğurlu Arslan, tarafından yürütülen ve Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünce desteklenen Diyarbekirli Dîvân Sahibi Şairler ve Diyarbekir’de Edebî Muhitler” adlı projenin kapanış toplantısı yapıldı.
Sur ilçesi İskender Paşa Konağında yapılan toplantıya Dicle
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Dicle Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız, Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr.
Öğretim Üyesi Mustafa Uğurlu Arslan ile akademisyenler ve Diyarbakırlı yazar ve
şairler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dicle Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, “Birlikte bu tür güzellikleri daha geniş
kitlelere anlatmamız gerektiğini, Diyarbakır’ın Peygamberler, alimler ve
yazarlar şehri olduğunu, bu değerlere uzak olmamamız gerektiğini, şehrin ve üniversitenin kaynaşmasının zaruri
olduğunu ve üniversitenin şehrin evladı olarak düşünülmesi gerektiğini ifade
etti.
Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız
da Diyarbakır’ın fikir ile yoğrulmuş bir şehir olduğunu ifade ederek Osmanlı
coğrafyasında en çok şair yetiştiren 4. kentin Diyarbakır olduğunu belirtti.
Tanyıldız, “İstanbul belki başlı başına ayrı bir yere konulması gereken
bir şehirdir ama bunun dışında Osmanlıya başkentlik yapmış olan Bursa ve
Edirne; şehzade şehirleri olan Trabzon, Amasya ve Manisa gibi kültür
merkezlerinin yanında bir eyalet merkezi olarak Diyarbakır’ın birçok şehri
geride bırakarak 4. sıraya yerleşmiş olması bence bir tesadüf değildir.”
dedi.
Rektör Yardımcısı Tanyıldız’ın ardından konuşan Dicle
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Uğurlu Arslan,
“Türk edebiyatının tarihi seyri tektik edildiğinde belirli şehirlerde
edebi mahfiler ve edebi muhitler oluşturulmuştur. Özellikle İstanbul, Bursa,
Erzurum ve Diyarbekır gibi şehirlerde bu edebi mahfilerin çok daha fazla olduğu
tespit edilmiştir.
Yedinci yüzyıldan itibaren özellikle Arap hakimiyetine giren
ve daha sonra büyük Selçuklular, Artuklular, Eyyubiler, ardından Anadolu
Selçukluları, İlhanlılar, Timurlular ve Akkoyunlu Safevî gibi çeşitli
devletlerin hakimiyeti altında kalarak farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan
Diyarbekir, Anadolu’nun İslamlaşma sürecinde de ciddi anlamda katkılar
sağlamıştır. Osmanlı devrinde ise en büyük ve en önemli eyaletlerden birinin
merkezi olma özelliğini kazanmıştır. Diyarbakır’da yetişen divân şairlerine
genel olarak bakarsak bu şehrin yetiştirmiş olduğu divân sahibi şairler Türkçe,
Kürtçe, Arapça ve Farsça olmak üzere 4 dilde şiirler yazmışlardır. Biz
projemizde divan sahibi olan şairlerimizi tespit edip eserlerimize ekledik.
Yaptığımız çalışmalarda 47 divân sahibi şair tespit edildi ve bunların
hayatlarına, edebi şahsiyetlerine ve bu eserlerle ilgili akademik çalışmalara
yer verildi. Ayrıca İstanbul, Ankara ve Konya gibi yazma eser kütüphanelerinde
Diyarbekirli divân sahibi şairlerin hat örneklerine ulaşıldı ve örnek metinler
oluşturularak çalışmamızın sonuna ilave edildi” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sergi gezildi ve toplantı toplu hatıra
fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.