DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak’tan Ekonomi Değerlendirmesi

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak yaptığı  ekonomi değerlendirmesinde, “Halkın Cebinde Para Yok, Umutlar Tükeniyor” dedi.

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak, Türkiye’deki ekonomik tablonun her geçen gün daha da ağırlaştığını belirterek vatandaşın artık geçinemediğini söyledi.

Kaymak, “Temel gıda fiyatları, kira, ulaşım ve enerji giderleri vatandaşın belini büküyor. İnsanlar maaşlarını borç ödemeye harcıyor, ertesi gün ne olacağını bilemeden yaşıyor. Halkın cebinde para, mutfağında huzur kalmadı” diye konuştu.

“İşsizlik Fonu Amacından Saptı”

İşsizlik Sigortası Fonu’nun işsizlere destek vermesi gerekirken, farklı alanlara aktarıldığını belirten Remzi Kaymak, “Bu fon, adeta işsizlerin değil, başka kesimlerin desteğine dönüştü. İşini kaybeden bir vatandaş, hakkı olan ödeneğe ulaşamıyor. İşçinin hakkı, işverene teşvik olarak gidiyor. Bu tablo sosyal adalet anlayışına tamamen ters düşüyor” ifadelerini kullandı.

“İcra Daireleri Doldu Taştı”

Ekonomik krizin en somut göstergesinin icra dairelerinde görüldüğünü belirten Kaymak, “Her üç vatandaştan biri icralık hale geldi. Diyarbakır’da da tablo farklı değil; esnaf kepenk kapatıyor, çiftçi tarlasını satmak zorunda kalıyor. İcra daireleri doldu taştı. Bu durum artık sadece ekonomik değil, toplumsal bir yaradır” şeklinde konuştu.

“Faiz Ekonomisi Üretimi Boğuyor”

Remzi Kaymak, yüksek faiz politikalarının üretimi ve istihdamı olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Faiz yükü her geçen gün artıyor. Kamu kaynakları vatandaşa değil, borçlara gidiyor. Üreten değil, borçla yaşayan bir ülke haline geldik. Oysa Türkiye’nin kurtuluşu üretimden, istihdamdan ve adil gelir dağılımından geçer” dedi.

“Gerçekleri Saklamak Değil, Çözüm Üretmek Gerekir”

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Ekonomik gerçekleri gizlemek çözüm değildir. Vatandaşın sesine kulak vermek, kalıcı çözümler üretmek gerekir. DEVA Partisi olarak biz, adaletli bir ekonomik düzenin, güçlü üretimin ve şeffaf yönetimin savunucusu olmaya devam edeceğiz.”