Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kentin zengin tarih ve kültürünü okuyucuyla buluşturan, 3 ayda bir yayınlanan “Diyarbakır Kültür ve Medeniyet” dergisinin beşinci sayısı çıktı.
Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi, kültürel ve
gastronomisini ele alıp aidiyet duygusunu pekiştirmek, dışarıdan gelecek olan
konuklara Diyarbakır’ı detaylı şekilde tanıtmak amacıyla yayınladığı
“Diyarbakır Kültür ve Medeniyet” dergisinin beşinci sayısı okuyucuyla buluştu.
“Diyarbakır Kültür ve Medeniyet” dergisi beşinci sayısında
“Ben Diyarbakır’ım edebiyat taşıyorum” dosya konusuna yer verildi.
“Diyarbakır’da her dönemde zengin bir edebi hayatın
varlığına şahit oluruz”
Derginin beşinci sayısının başyazısında, Vali Ali İhsan Su,
hayatı anlamanın ve anlatmanın en sanatsal yollarından birinin edebiyat
olduğunu kaydetti.
Diyarbakır’ın edebiyat açısından önemli bir şehir olduğuna
dikkat çeken Vali Su, şu ifadelere yer verdi:
“Diyarbakır’da birbirini takip eden her dönemde zengin bir
edebi hayatın varlığına şahit oluruz. Şehir, yetiştirdiği divan şairleriyle
Osmanlı dönemi divan edebiyatının en verimli merkezlerinden biri olurken;
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde de, şiire bambaşka bir soluk getiren, her biri
kendi başına bir marka olan şairleriyle adından her zaman söz ettirmiştir.”
Derginin yeni sayısında, şehrin edebi zenginliğini yeniden
gözler önüne sermek istediklerini belirten Vali Su, yazısına şöyle devam etti:
“Yolumuz kâh Tarancı’nın şiirli dünyasının başladığı evine
düştü, kâh bir zamanların edebi mekânlarından Hasreti’nin kahvesine… Helvacı
Hamdi’yi, bir yaz akşamı sohbeti için, helva yapıp şiir söylerken; İffet
Hanım’ı bir Diyarbakır evinin taş odasında şiir yazarken gördük. Ahmed Arif’le
birlikte ağzı var dili yok, Diyarbekir Kalesi’ni seyre daldık; Sezai Karakoç’un
açık pencerelerinden gül dolan/güneşin beyaz köpüklerinde yanmış memleketinde
acıyı, yokluğu, ama sevinci ve umudu da beraber hissettik. Kitap sevdalısı Ali
Emirî’yi, Süleyman Nazif’i, şehirlerinden uzakta ama hep bir vatan sevdasıyla
anarken; Esma Ocak’ı, Diyarbakır’ın tam ortasında, köylü kadınların, yaşanmış
hikâyelerin ortasında bulduk.”
“Bu şehir edebiyatın şehridir”
Dergide, şehrin edebi kimliğini anlatmaya gayret ettiklerini
aktaran Vali Su, makalesini şu kelimelerle tamamladı:
“Dedik ki, bu şehir edebiyatın şehridir, şairlerin şehridir,
duygunun, düşünüşün şehridir. Bu şehrin edebiyat için göz nuru dökmüş, düşünen,
yazan, kalem erbabı bütün edebiyatçılarını, varlıklarıyla şehrimizi
güzelleştiren bütün sanatçılarını, saygı ve minnetle anmak istedik.”
https://www.diyarbakir.bel.tr/haberler/6435-basin-yayin.html