29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 98. yılı tüm yurtta olduğu gibi Diyarbakır’da da birbirinden renkli etkinliklerle kutlandı.
28 Ekim günü Anıtpark’ta düzenlenen çelenk töreni ile
başlayan etkinlikler, motosiklet tutkunlarının bir araya gelerek Türk
bayraklarıyla kenti turlamasıyla devam etti.
Etkinlikler kapsamında 28 Ekim akşamı merkez Kayapınar
ilçesi Park 75 önünden başlayan fener alayı Kent Meydanı’na kadar sürdü.
Coşkulu bir şekilde yapılan fener alayında, yüzlerce vatandaş 160 metre
uzunluğundaki Türk Bayrağını açıp meşalelerle yürüdü.
Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte ise Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi konservatuar sanatçıları ile sevilen şarkılarıyla bilinen
Dodan Özer sahne aldı.
Birbirinden renkli görüntülerin yer aldığı Kent Meydanı
etkinliklerinde Vali Karaloğlu vatandaşlarla birlikte halay çekti.
Etkinlikler, bugün Valilik önünde düzenlenen törenle devam
etti. Karaloğlu Valilik Makamı’nda Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla askeri, mülki
ve yargı erkanı ile ilgililerin tebriklerini kabul etti.
Sonrasında Vali Karaloğlu ve 7. Kolordu Komutanı Tümgeneral
Yılmaz Yıldırım, tören aracıyla vatandaşların bayramını kutladı.
Törende, İstiklal Marşı, şiir ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın mesajı okundu.
Karaloğlu törende yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’i
kuran, bu uğurda şehit ve gazi olan kahraman ecdad ile Cumhuriyet’in banisi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle ve şükranla yad etiğini söyledi.
“Türkiye, hepimiz için yeryüzü. Cumhuriyet, hepimiz için
gökyüzü” ifadelerini kullanan Karaloğlu şöyle konuştu:
“Hür bayrağımız, bu gökyüzünde dalgalanıyor. Ezanlarımız bu
gökyüzünde yankılanıyor. İstiklal ve istikbalimiz bu yeryüzünden besleniyor. Türkiye,
başımızdan aziz. Cumhuriyet gözümüz gibi. Her bir köyümüz, şehrimiz, insanımız,
meslek, fedakârlık… Büyük küçük fark
etmeksizin, gökyüzümüzü yerinde tutan sütunlar gibi. Cumhuriyetin sahibi,
çocuğunu, saçına kına yakarak şahadete gönderen annelerin yüreğidir, cephelere
mermi taşıyan beli bükülmüş yaşlıların, yanılmaz irfanıdır, din, iman, istiklal
ve hürriyet için serden geçenlerin hasbi gönlüdür. Cumhuriyetin sahibi;
Bosna’dan, Halep’ten, Kerkük’ten Bağdat’tan, Selanik’ten Gostivar’dan gönül
coğrafyamızın her köşesinden Anadolu ocağına sığınan milletimizdir. İstiklal
Marşımızda bahsi geçen ocak, işte bu ocaktır. Bu ocak bizim ocağımızdır. 7
düvele karşı birlikte kazandığımız varlık zaferimizdir. Dedelerimizin eseri,
gelecek nesillerin emanetidir.”
Sınır boylarında, semalarda, diplomatik saldırılarda,darbe
girişimlerinde,dahili ve harici düşmanlara karşı korunan, dahili ve harici
düşmanlara rağmen geliştirmeye çalışılan Cumhuriyet’in, var olma ya da
yok olma meselesi olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, şöyle devam etti:
“Yalnız bugün değil dün ve gelecekte var olma davasıdır. Onu
gözümüz gibi korumak, bir seçenek değil, hepimiz için tek yoldur. Onu
yüceltmek, onunla birlikte yücelmektir. Hepimizin farklı farklı unvanları,
işleri, kimlikleri var. Cumhuriyet nezdinde, unvanımız, işimiz,
kimliğimiz ne olursa olsun; eşit vatandaşlarız. Cumhuriyet, bizi eşitlikte
buluşturan mayadır. Bugün bu mayaya rengini, tadını, kokusunu veren;
öğrenciler, öğretmenler, veliler, çocuklar, gençler, yaşlılar, çiftçiler,
esnaflar, tüccarlar… Türkiye’de yaşayan Cumhuriyetimizin 84 milyon hür ve eşit
vatandaşı olarak bizleriz.”
Düşünen, araştıran ve üreten fertler
olmanın Cumhuriyet’e karşı olan borç olduğunu vurgulayan Karaloğlu şu
sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Cumhuriyete gözümüz gibi bakmak, onu dünyanın en
parlak yıldızı yapmak vazifemizdir. Bu milli ve medeni bir görevdir, hepimizindir.
98 yıl önce bugün Cumhuriyeti ilan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, gazi
meclisimizi, ecdadımızı bir kez daha şükranla yad ediyorum. Yaşasın Millet.
Yaşasın Cumhuriyet.”
Halk oyunları gösterisi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
bando ekibinin müzik dinletisinin sunulduğu program resmi geçitle sona erdi.
Törene, Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat ve Ebubekir
Bal ile siyasi parti, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra
çok sayıda vatandaş katıldı.